Bilindiği gibi, 5193 sayılı Optisyenlik Müesseseleri Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesinden bu yana müesseseler sürekli olarak belediyelerin ısrarlı ruhsatlandırma çabaları ile karşı karşıya kalmışlardır.

 

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13.04.2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesine kadar belediyelerin Optisyenlik Müesseselerini ruhsatlandırmaları mümkün değil idi. Yönetmelikte değişiklik yapılmasının ardından belediyelerin optisyenlik müesseselerini ve özel yasalarında ruhsatlandırma mercileri belirlenmiş olan diğer meslek gruplarını (avukatlar, eczaneler, doktor muayenehaneleri vs..) ruhsatlandırmaları mümkün hale gelmiştir.

 

Yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği ve yönetmelikten etkilenen diğer mesleklerin örgütleri tarafından Yönetmelik değişikliğinin ilgili maddesinin iptali istemi ile davalar açılmıştır.

 

Yönetmelik değişikliği aleyhine açılan ilk dava 19.04.2007 tarihinde Ankara Barosu’nun açmış olduğu yürütmeyi durdurma istemli iptal davasıdır. Söz konusu davada 19.09.2007 tarihinde iptal istemine konu yönetmeliğin ilgili maddesinde yer alan “İşyerlerine yönetmelikte belirtilen yetkili idareler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre verilen izinler ile tescil ve benzeri işlemler bu yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz” şeklinde düzenlenmiş olan 2. cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.

 

Ankara Barosu’nun açmış olduğu iptal davasında verilmiş olan bu yürütmeyi durdurma kararının ardından belediyelerin, özel kanun ile ruhsatlandırma mercii belirlenmiş olan Optisyenlik Müesseselerini ruhsatlandırma imkanları ortadan kalkmıştır.  Belediyelerin, 19.09.2007 tarihinden sonra, Optisyenlik Müesseselerini ruhsatlandırmaları söz konusu olamayacağından belediye görevlilerinin bu taleple müesseselere gelmelerinin yasal dayanağı kalmamıştır.

 

    

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

       T.C. 
              DANIŞTAY

SEKİZİNCİ DAİRE

 Esas No   : 2007/2566

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :   Ankara Barosu Başkanlığı

Vekili__________ : Av. Kemal Vuraldoğan Adliye Sarayı B Blok K: 5 - Sıhhiye/ANKARA

Davalı_________ : Başbakanlık

Davanın Özeti : 13.04.2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin Avukatlık Yasasına aykırı olduğu öne sürülerek iptali ile yürütmenin durdurulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Usulden; İçişleri Bakanlığının da hasım konumuna alınması gerektiği, esastan; dava konusu. Yönetmeliğin dayanağı Yasalara uygun olduğu, Danıştay kararları ile bu gibi işyerlerinin de işyeri izin harcı ödemeleri gerektiğinin hüküm altına alındığı, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi Melek SENDİL YAN'ın Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Hüseyin YILDIZ'ın Düşüncesi : Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, 13.04.2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlanna ilişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.

10.08.2005 gün ve 25902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlanna ilişkin Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamaz ve çalıştırılamaz" şeklindeki kural 13.04.2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilmiştir.

Yönetmeliğin dava konusu edilen maddesinde ise; "Yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamaz ve çalıştırılamaz. İşyerlerine bu Yönetmelikte belirtilen yetkili idareler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre verilen izinler ile tescil ve benzeri işlemler bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan açılan işyerleri yetkili idareler tarafından kapatılır." kuralı yer almıştır.

 

Dava dilekçesinin içeriği ile davacının menfaat ihlalini oluşturan sebepler dikkate alındığında, istemin dava konusu edilen Yönetmelik değişikliğinin 2.cümlesine yönelik olduğu kabul edilerek 1. ve 3.cümle inceleme dışında tutulmuştur.                                        

T.C. Anayasasının 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunlar ve tüzüklerin uygulanması sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabileceği, öngörülmüştür.

Dava konusu Yönetmeliğin dayanağını, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Yasası, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Yasası, 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Yasa, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Yasası, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası, 5302 sayılı il Özel idaresi Yasası, 5393 sayılı Belediye Yasası, oluşturmaktadır.

Söz konusu Yönetmelik açısından temel dayanak teşkil eden 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Yasanın 2. maddesinde; hangi işyerleri açısından bu Yasanın hükümlerinin uygulanmayacağı sayılmış; 3. maddesinde, ruhsat vermeye yetkili idareler, 4. maddesinde de ruhsatlandırma koşulları belirlenmiştir.

Gerek Yönetmelikte, gerek dayanağı durumundaki Yasalarda ruhsatlandırma için belirlenen amaç, aynı nitelikteki işyerlerinde belli bir standart sağlanması ve ruhsatsız işyeri açılıp çalıştırılmasına engel olunmasıdır. Nitekim, dava konusu Yönetmelikle ruhsatlandırılacak işyerleri için genel nitelikli kriterlerinin yanı sıra özel nitelikler de belirlenmiştir.

Yönetmeliğin   dayanağı   Yasal   düzenlemelerde,   özel   yasalarda   ruhsatlandırma konusunda yer alacak düzenlemeleri sınırlandıracak ya da kaldıracak nitelikte bir düzenleme yer almamaktadır. Kaldı ki aynı konuda özel bir yasa kuralının varlığı halinde bu kuralın uygulanması gerektiği hukukun genel ilkelerindendir.

Öte yandan, bir işyerinin niteliği gereği tabi olduğu özel düzenlemelerde, ruhsatlandırma ve denetim koşullarının belirlenmiş olması, Yönetmeliğin ve dayanağı durumundaki Yasaların işyerlerinin ruhsatlandırma amacı ve öngörüsüne uygun bulunmaktadır.

Bu durumda, özel mevzuatı uyarınca ruhsatlandırılan işyerlerinin dava konusu Yönetmeliğe tabi kılınmasını öngören düzenleme, dayanağı Yasa kurallarına aykırı olduğu gibi özel yasalarda yer alan kuralların da etkisiz bırakılması sonucunu doğurmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 27.   maddesinde     öngörülen koşullar oluşmuş bulunduğundan, dava konusu Yönetmelik maddesinin "İşyerlerine bu yönetmelikte belirtilen yetkili idareler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşları  tarafından özel mevzuatına göre verilen   izinler ile tescil ve benzeri işlemler bu yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz." şeklinde düzenlenen 2.cümlesinin yürütülmesinin durdurulmasına 19.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.